Hamilelikte ruh sağlığı, dikkat ve önemi hak eden bir konu olmasına rağmen, az ilgi gören bir konudur. Anne adayları sadece fiziksel sağlık sorunları ile karşı karşıya kalırken, ruhsal sağlık sorunları geride kalmaktadır. Anne daha stresli hale geldikçe, ruh sağlığı sorunları yavaş yavaş ortaya çıkar.
Hamile anneler genellikle zihinsel bozukluklardan muzdariptir. Kendilerini bekleyen pek çok zorluk ve stres olduğunu hissederler ve bu da onların ruh sağlıkları üzerinde istenmeyen etkiler yaratabilir. Anne adayları anneliğe uyum sağlamaya çalışmakta, anneliğin sevinci ve sorumluluğu annede kaygıya neden olmaktadır. Fiziksel değişiklikleri, meme büyümesi, kalça büyümesi ve bazen aşırı kilo alımına bağlı olarak fiziksel görünümlerinin tamamen değişmesi annenin ruh sağlığını etkileyerek öfke, hayal kırıklığı, sinirlilik ve strese yol açabilir.
Özellikle ilk 3 ayda anne adaylarında ruhsal hastalık ve stres en yüksek düzeydedir, bu nedenle anne adayları bu dönemde yeterince desteklenmelidir. İlk aylarda yoğun hormonal değişiklikler bu paniğe neden olan en etkili faktörlerdir.
Ruh sağlığı hamilelikten olumsuz etkilenebilir ancak annenin hamileliği kabul etmesi, fiziksel olarak değişmesi ve kendini anne olmaya hazır hissetmesi zamanla annenin ruh sağlığını da olumlu yönde etkileyecektir.
Zihinsel yapıyı korumak için fiziksel sağlığa dikkat etmek gerekir. Yakın deneyime sahip bir kişinin beklentisi ve neler olabileceğini yorumlaması ruh sağlığına büyük katkı sağlayabilir. Anne adayları bu zor günleri yalnız ve yalnız geçirmemelidir. Partnerin onları sürekli olarak desteklemesi ve onlara hala güzel ve önemli olduklarını hissettirmesi iyi olur.
Ruh sağlığınızın iyi olmadığını veya zarar görmediğini düşünüyorsanız, bir psikologdan yardım alarak ve onlara daha profesyonel bir bakış açısı kazandırarak kendinizi daha iyi hissedebilirsiniz.
Ruh sağlığı, doğum sonrası dönemde en savunmasız dönemdir, belki de hamilelikten daha zor. Doğum sonrası dönemde hormonların tekrar en düşük noktasına geldiği dönemde daha şiddetli bir depresyon süreci başlayabilir ve küçük ruh ve sorumlulukları, uykusuzluk, babadan beklentiler ve ebeveynlik yöntemleri bu süreci başlatabilir. Manevi dalgalanmalar çok derin ise profesyonel yardım almaktan kaçınılmamalıdır.
Hamilelik sırasında annenin psikolojisi her aşamada çok değişir. Bu değişiklikler hamilelik dönemine göre değişiklik gösterir. Anne adayı hazırlıksız yakalanır ve istenmeyen bir gebelik yaşarsa bu onu daha çok etkileyeceği anlamına gelir. Anne adayları bebeklerini çok istiyorlarsa bu hamileliğin psikolojik olarak daha az değişken olacağı varsayılabilir. Hamileliğin ilk 3 ayında birlikte daha fazla sorunla karşılaşırlar. Çünkü mide bulantısı, kusma, uyku hali, anne olmaya hazır olamama, anne olmayı isteme gibi gebeliğe uyum süreci yeni geçmiştir. Aşırı mide bulantısı, kusma, yorgunluk ve yaşamlarında çeşitli kısıtlamalar yaşarlarsa, ağlama, öfke, geri çekilme gibi güçlü şikayetler yaşarlar. Anne adayları bu dönemde psikolojik yardım alabilirler. Anne adaylarının bu dönemde çok fazla desteğe ihtiyacı vardır. Anne adayları bu dönemde kendilerini yalnız hissetmemelidir.